Esentepe Mah. Okul Cad. Aksel 2 Yılmaz Sitesi A Blok K:4 D:8 Nilüfer/BURSA

Oyun Terapisi
Deneyimsel Oyun Terapisi (DOT); Byron E. Norton ve Carol Crowel Norton tarafından, çocuklarla yaptıkları çalışmalar sonucunda edindikleri tecrübelere bağlı olarak çocuk merkezli oyun terapisi ve ilişkisel oyun terapilerinin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş bir oyun terapisi çeşididir.
Geçmişten bugüne uzun yıllardır 2-11 yaş aralığındaki çocuklar ile uygulanan Deneyimsel Oyun Terapisi çalışmalarından alınan verimli sonuçlar neticesinde bu terapi çeşidi pek çok ülkede sıklıkla kullanılan bir oyun terapisi yöntemi hâline gelmiştir.
DOT çocukların dünyayı bilişsel olarak değil, deneyimsel olarak algıladığı varsayımı üzerine kuruludur. Çocuklar kuşkuları, soruları ve korkularını bilişsel olarak anlamaktan çok deneyimsel olarak anlarlar ve aktarırlar. Çünkü çocuklar rahatsız edici duygular üzerine etraflıca düşünemezler, bunu yerine o
duyguları çeşitli ortamlarda, çeşitli davranışlar ile hareket ederek deneyimlerler.
Keşif aşaması, ilk birkaç seansı kapsar. Çocuk bu aşamada oyun odasını, oyuncakları keşfetmekle ve nasıl çalıştıklarını, şekillerini, yerlerini incelemekle meşguldür. Bu aşamada çocuklar temkinlidir. Çünkü terapinin nasıl bir şey olduğunu da deneyimlemektedirler.
Korunma için sınama aşamasında, çocuk terapistle bir güven ilişkisi geliştirip geliştiremeyeceğini sınar. Terapistin doğru yaklaşımı ile oyun odasının dışında olmadığı kadar bir özgürlüğe sahip olduğunu fark eder. Terapistin kendisinin dışarı vurduğu duyguların ve düşüncelerin ne kadarını kabul edeceğini test eder. Çocuk bu aşamada, terapistin desteğini görüp görmeyeceğini anlamak için karşıt tutumlar sergileyebilir. Çocuk bu aşamadan geçtiğinde bilir ki, kendisi içindeki acı ile yüzleştiğinde güvenlik, saygı ihtiyacı terapist tarafından karşılanacaktır. Bu aşama sonunda çocuk, hissettiği acıyı terapistle paylaşmaya hazır hale gelir.
Bağımlılık aşamasında çocuk travmatik deneyimini çalışmaya başlar. Bunu fantezi oyunları ile yapar. Terapiste güven geliştirdiği için onu oyuna davet etme konusunda isteklidir. Terapist bu seanslarda çocuğun yerinde olmanın nasıl olduğunu anlar. Çünkü çocuk onu kendi pozisyonuna sokmuş ve dış dünyanın ona davrandığı gibi davranmıştır. Çocuk bu aşamada ona acılarını deneyimleyebileceği bir ortam sunduğu için bağımlıdır.
Terapötik büyüme aşamasında, çocuk, travma personasını bir önceki aşamada sonlandırdığı için deyim yerindeyse bir yas tutar. Biraz donuklaşır ve ilk keşif aşamasında olduğu gibi, odada gezinir. Çocuk bu aşamada yeni edindiği kimliği, benliğini yaşar. Terapist çocuğun bu yeni benlik algısını onaylar. Çocuk bu sürecin sonunda kimlik algısı için artık terapiste bağlı olmaz.
Sonlandırma aşamasında, çocuk artık var olan bir ilişkiyi sonlandırmaya hazırlanır. Çocuğun terapinin ve kurulan terapötik ilişkinin sonlandığı hissedebilmesi için birkaç seans gerekebilir. Bu sürecin sonunda çocuk terapistine “Hoşça kal” diyebilecek hale gelir.
Deneyimsel Oyun Terapisi;
• Bağlanma Problemleri
• Ayrılık Kaygısı
• Ebeveynlerin Boşanması
• Aile Bireylerinden Birinin Kaybı
• Okula Uyum Problemleri
• Kaka Tutma
• İdrar veya Kaka Kaçırma
• Yeme Bozuklukları
• Uyku Problemleri
• Tıbbi Nedeni Olmayan Fiziksel Yakınmalar
• Korku, Kaygı ve Fobiler
• Travma Sonrası Stres Bozukluğu
• Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu
• Çocukluk Çağı Depresyonu
• Saldırganlık
• Karşıt Gelme Bozukluğu
• Kardeş Doğumu / Kardeş Kıskançlığı
• Taşınma / Yer Değiştirme
• Duygusal, Fiziksel veya Cinsel İstismar
• Ebeveyn İhmali
• Sosyal İçe Kapanma
• Düşük Benlik Saygısı
• İletişim Becerileri Yetersizliği
• Mutizm (Konuşmama) gibi özel durumlarda uygulanabilir.